Ülkemiz deprem kuşağında yer alıyor. Bu nedenle her an depreme hazırlıklı olmamız ve tedbirimizi önceden almamız gerekiyor. Zorunlu deprem sigortası ise, depremin yol açabileceği maddi hasarlara ve deprem sonucunda meydana gelebilecek patlama, yangın, tsunami ve yer kayması gibi ciddi hasarlara karşı evinizi güvence altına alır.
Zorunlu Deprem Sigortası Nedir?
6305 sayılı Afet Sigortaları Kanununca, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında yer alan bağımsız bölümler, özel mülkiyete tabi ve tapuya kayıtlı taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş olan binalar, bu binalar içinde bulunan ve büro, ticarethane ve benzeri amaçlarla kullanılan bağımsız bölümler sayesinde doğal afetler nedeni ile devlet tarafından verilen ya da yaptırılan kredi ile inşa edilen meskenler zorunlu deprem sigortasına tabidir.
Bu sigorta sayesinde, depremin doğrudan neden olduğu maddi zararlar ve deprem sonucunda meydana gelebilecek olan yangın, infilak, dev dalga (tsunami) ya da yer kaymasının sigortalı binalarda neden olacağı hasarlar (temeller, arsa değeri hariç, bağımsız bölümleri, ayıran ortak duvarlar, ana duvarlar, bahçe duvarları, istinat duvarları, çatılar, tavan ve tabanlar, asansörler, merdivenler, sahanlıklar, koridorlar, bacalar ve yapının benzer nitelikteki tamamlayıcı bölümlerinde meydana gelenler de dahil olmak üzere), sigorta bedeline kadar olan tüm zararlar Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından güvence altına alınır.
Zorunlu Deprem Sigortası Neden Gereklidir?
Deprem kuşağında yer alan ülkemizin geçmişte yaşadığı büyük acıların bir sonucu olarak zorunlu deprem sigortası yaptırılmaya başlandı. Zorunlu deprem sigortasının ise temel işlevi, deprem ve depreme bağlı olarak meydana gelen afetlerden sonra, halkın yaşaması muhtemel olan maddi sıkıntıları ortadan kaldırmaktır. Aynı zamanda, özellikle de şiddetli depremlerden sonra yaşanan bu zorlu sürecin ve travma süreçlerinin de hafif bir şekilde atlatılması sağlanıyor. Bu sayede deprem mağdurları, bu zorlu süreçte hiç değilse maddi sıkıntılarla mücadele etmek zorunda olmadıklarını biliyor. Özellikle de DASK – Zorunlu Deprem Sigortası, ailesinin ve çocuklarının geleceğini ve güvenliğini düşünen kişilerin deprem sonrası endişelenen kişilerin, hiç ihmal etmedikleri bir uygulamadır.
DASK (Zorunlu Deprem Sigortası) Hesaplama Nasıl Yapılır?
DASK tarafından belirlenen Zorunlu Deprem Sigortası, hesaplama değişkenleri ve ölçekleri her şirket tarafından aynı şekilde hesaplanır. DASK Zorunlu Deprem Sigortası primlerinin her yıl yatırılması ve her yeni yıl da poliçe düzenlenmelidir. Ülkemizde pek çok kişi deprem sigortası nasıl yapılır araştırıyor. Bu nedenle de Zorunlu Deprem Sigortası yaptırılacak olan yapılarla ilgili hesaplama şu şekilde yapılır;
- DASK Hesaplamasına Katılan Bazı Değişkenler
- Yapının yer aldığı risk bölgesi (Türkiye Resmi Deprem Haritasına göre)
- Bina yapılış şekli
- Yapının yüzölçümü (brüt)
Tüm bu değişkenlerin de dâhil olduğu farklı türde hesaplamalar ile ortaya çıkan 15 farklı zorunlu deprem sigortası ve farklı teminat tutarı ortaya çıkar. Bu kriterler ışığında, meydana gelen teminat tutarı ve rakamlar ile DASK tarafından belirlenmiş olan sigorta bedeli ile birlikte tarife tutarları çarpılarak poliçenin sigorta bedeli hesaplanır. Bu noktada birim metrekare fiyatlarında ortaya çıkan artışlara göre, her yıl Zorunlu Deprem Sigortası sigorta bedeli ve poliçe değişebilir.
Deprem Sigortası Hangi Durumları Karşılamaz?
Deprem sigortasının karşılamadığı durumlar içinde doğrudan doğruya depremden kaynaklanmayan hasarlar ilk sırada yer alır. Depremden önce ve daha farklı nedenlerden dolayı oluşmuş olan bina hasarları, Zorunlu Deprem Sigortası kapsamına girmiyor. Aynı zamanda DASK primi belirlenirken sizden istenen bina lokasyonu, mesken yüzölçümü ve bina yaşı gibi önemli bilgilerin doğru çıkmaması halinde de Deprem Sigortası kapsamında kişilere herhangi bir ödeme yapılmıyor.